İstanbul’un İkonik Kuleleri: Tarih ve Modernizmin Buluşma Noktası
İstanbul, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, benzersiz bir şehir. Bu kültürel zenginlik, şehrin mimarisinde de kendini gösterir. İstanbul’un siluetini süsleyen kuleler, şehrin tarihini ve modern yüzünü yansıtan eşsiz yapılar arasında yer alır. Bu blog yazısında, İstanbul’un en önemli kulelerini inceleyeceğiz.
Galata Kulesi: Tarihin İzinde Bir Yolculuk
Galata Kulesi, İstanbul’un en eski ve en ünlü kulelerinden biridir. 1348 yılında Cenevizliler tarafından inşa edilen bu kule, Haliç’in muhteşem manzarasını sunar. Kule, 67 metre yüksekliği ile İstanbul’un panoramik manzarasını izlemek isteyen turistler için vazgeçilmez bir duraktır. Galata Kulesi’nin büyüleyici manzarası eşliğinde romantik ve unutulmaz bir konaklama deneyimi için, The Elysium Taksim otelimizde yerinizi ayırtın. Online rezervasyon için tıklamanız yeterli.
Kız Kulesi: Efsanelerle Bezenmiş Bir İnci
Kız Kulesi, İstanbul Boğazı’nın ortasında yer alan eşsiz bir yapıdır. Efsanelere konu olan bu kule, İstanbul’un simgelerinden biridir. Tarihi Bizans dönemine kadar uzanan Kız Kulesi, günümüzde restoran ve etkinlik alanı olarak hizmet vermektedir.
Kyzikos’taki deniz zaferinden sonra, MÖ 408’de Atinalı general Alkibiadis, muhtemelen Karadeniz’den gelen gemiler için Üsküdar’ın önündeki küçük bir kaya üzerine özel bir istasyon inşa etti.
Üsküdar’ın sembolü hâline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir. MÖ 24 yıllarına kadar uzanan bir geçmişe sahiptir.
1110’da Bizans İmparatoru I. Aleksios, taş duvarla korunan ahşap bir kule inşa ettiKuleden Konstantinopolis’teki Mangana semtinde (tarihî yarımadada bir mahalle) dikilmiş başka bir kuleye uzanan bir demir zincir gerildi. Adacık daha sonra su altı kalıntıları hâlâ görülebilen bir savunma duvarı ile Asya kıyısına bağlandı.1453’te İstanbul’un Osmanlılar tarafından fethi sırasında, kulede Venedikli Gabriele Trevisano tarafından yönetilen bir Bizans garnizonu bulunuyordu. Daha sonra yapı, Fatih Sultan Mehmed döneminde Osmanlı Türkleri tarafından gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır.
Beyazıt Kulesi: Yangın Gözetleme Kulesi
Beyazıt Kulesi, yangınları gözetlemek ve haber vermek amacıyla İstanbul’un Beyazıt semtinde ilk olarak 1749 yılında ahşap olarak inşa edilen 85 metre yüksekliğinde kule. Yapılan ilavelerle kulenin yüksekliği 118 metreye ulaşmıştır. Nöbet, işaret ve sancak katları olmak üzere üç bölümden oluşur. Gözetleme yerine kadar çıkan merdivenler 180 basamaktan ibarettir.
Başlangıçta ahşap olarak inşa edildi. 1756’daki Cibali yangınında yandı. 1826’da yeniden yapılan kule yeniçeri ayaklanmasında tekrar yandı. Kule üçüncü kez Sultan II. Mahmud zamanında, 1828 yılında Senekerim Balyan’ın mimarlığı altında tekrar yapıldı. Yangın, Beyazıt Kulesinden gündüz sarkıtılan sepetlerle, gece ise fener yakılarak haber verilirdi.Kulenin Beyazıt meydanına bakan bölümünde Sultan II. Mahmud tuğralı kitabe bulunmaktadır. Yesarizade Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılan kıta nazım biçiminde kaleme alınmış olan kitabenin hat yazısını da yine Yesarizade Mustafa İzzet Efendi yapmıştır.
Dolmabahçe Saat Kulesi: Zarif Mimari
Dolmabahçe Saat Kulesi, Bezmi Alem Valide Sultan Camii ile Dolmabahçe Sarayı’nın Saltanat Kapısı arasında yer alan saat kulesi. 1890-1895 yılları arasında Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılmıştır.
Saray mimarı Sarkis Balyan tarafından Neobarok ve Ampir tarzında yapılmıştır. 27 metre yüksekliğinde ve 4 katlı olan kulenin 94 basamağı vardır. Merdiven sahanlıklarının zemini renkli taşlarla, geometrik şekiller verilerek yapılmıştır. 12 x 12 m ölçülerindeki mermer platforma, kule sütunları ile 8,50 x 8,50 m abadındaki yapı oturur. Kulenin her kenarında altışar basamaklı merdiven ve köşelerde iki katlı birer fıskiye bulunur.
Zemin kat cephelerinin üçünde pencere, diğerinde ise kapı vardır ve her yüzeyde kemer kavislerin içinde barometre bulunur. Kapı ve pencerelerin iki yanında çifte sütunlar bu katı süsler.
7,40 x 7,40 m ebadındaki birinci katın cepheleri çok süslüdür. Saat kulesinin deniz ve kara tarafındaki cephelerde Sultan II. Abdülhamit’in tuğrası bulunur.
İkinci kat (6,00 x 5,00 m), birinci kata nazaran daha sadedir. Üçüncü kata parmaklıklı balkonla geçiş sağlanmıştır.
Her bir cephesinde saat bulunur. Saatler Fransız imalatıdır. Deniz tarafındaki saat ayrı kurulurken, diğer üçünün kurulması birlikte olur. Saatçibaşı Johann Meyer tarafından takılan Paul Garnier markalı saat 1979’da kısmen elektronik sisteme çevrilmiştir ve çalışır durumdadır.
Yıldız Saat Kulesi: Osmanlı’nın İzleri
Yıldız Saat Kulesi Yıldız Sarayı kompleksine ait olan bir saat kulesi. İstanbul’un Beşiktaş ilçesi Yıldız semtinde bulunur. Yıldız Camii avlusunun güneybatı köşesinde yer almaktadır.
1890 yılında yaptırılmıştır. Oryantalist ve neogotik karması olan bir tasarımı vardır. Köşeleri kırık bir kare plan üzerinde yükselen, üç katlı kuledir. Sivri ve dilimli bir kubbe ile örtülüdür. Örtü kısmında yine dilimli kemerli çatı pencereleri bulunur.
Osmanlı ve Neo-Gotik tarzda 3 katlı ve sekizgen bir plana sahiptir. İlk katında 4 yazıt bulunmaktadır. İkinci katta bir termometre ve barometre vardır. En üst katta ise saat odası bulunmaktadır. 1993 yılında onarımdan geçirilmiştir. Dekoratif çatının üzerinde bir pusula dairesi bulunmaktadır.
İstanbul`un tarih, güzelliklerini keşfetmek için otelimizin oda seçeneklerini inceleyebilir ve rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Kaynak, Wikipedia