İstanbul’un simgelerinden biri olan Kız Kulesi, tarih boyunca birçok efsaneye konu olmuş, eşsiz bir yapıdır. Marmara Denizi’nin tam ortasında yer alan bu tarihi yapı, İstanbul’un siluetine eşsiz bir güzellik katmaktadır. İşte Kız Kulesi hakkında detaylı bir tanıtım yazısı:
Kız Kulesi: İstanbul’un Efsanevi Yapısı
İstanbul Boğazı’nın en çarpıcı simgelerinden biri olan Kız Kulesi, tarih boyunca birçok efsaneye konu olmuş gizemli bir yapıdır. Denizin ortasında, Salacak açıklarında yükselen bu muazzam kule, İstanbul’un tarihine tanıklık etmiş ve birçok farklı amaçla kullanılmıştır.Kız Kulesi, sonraki yıllarda birçok farklı efsaneye konu olmuştur.
Kız Kulesi’nin en ünlü efsanesi ise “Leander ve Hero” efsanesidir. Efsaneye göre, Hero adında bir kız Kız Kulesi’nde yaşamaktadır. Ona aşık olan Leander, karşı kıyıda yaşamaktadır ve her gece yüzer ve sevgilisine ulaşmak için Kız Kulesi’ne gelirdi. Ancak bir gece fırtına çıkar ve Leander boğulur. Hero, sevgilisinin ölüm haberini alınca Kız Kulesi’nden atlayarak intihar eder. Bu efsane, aşkın ve ölümün sembolü haline gelmiştir.
Bugün, Kız Kulesi İstanbul’un en popüler turistik mekanlarından biridir. Ziyaretçiler, teknelerle bu tarihi yapıya ulaşabilir ve eşsiz manzarasının keyfini çıkarabilirler. Ayrıca, Kız Kulesi restoran olarak da hizmet vermektedir ve özel etkinlikler için popüler bir mekan haline gelmiştir.
Kız Kulesi’nin silueti, İstanbul’un eşsiz güzelliklerinden biridir. Gün batımında ve gece ışıklandırıldığında, bu tarihi yapı İstanbul’un muhteşem manzarasını tamamlar. Kız Kulesi, İstanbul’un tarihini, kültürünü ve romantizmini simgeleyen eşsiz bir yapıdır. Her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çeken bu tarihi yapı, İstanbul’un efsanevi güzelliklerinden biri olarak ziyaretçilerini beklemektedir.
KIZ KULESİ’Nİ KİM YAPTIRDI?
Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan bu eşsiz yapı, İstanbul’un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına görgü şahitliği yapmıştır. Antik çağda başlayan geçmişiyle, Eski Yunan’dan Bizans İmparatorluğu’na, Bizans’tan Osmanlı’ya, tüm tarihi dönemlerde var olarak günümüze kadar gelmiştir.
Tarihi kanıtlara baktığımızda kuleden ilk olarak M.Ö. 410 yılında söz edildiğini görüyoruz. Atinalı komutan Alkibiades tarafından inşa edilen kule, Boğaz’dan geçen gemileri kontrol etmek ve vergi almak amacı ile kullanılıyormuş. İstanbul, Roma hakimiyetine geçtikten sonra Bizans İmparatoru Manuel Comnenos yapıyı taşlarla güçlendirip tam bir kule olarak tasarlatmış ve bir savunma binası haline getirmiş. Osmanlı zamanında bir kez daha restore edilen kule, mehter takımının gösterilerine sahne olmuş. Kulenin bugünkü temelleri ve alt katın önemli kısımları Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmıştır.
Tarihi boyunca birçok kez harap olup tekrar restore edilen Kız Kulesi, 1998 yılında başlayan restorasyon çalışmalarının ardından 2000 yılında turizme açıldı.
Konumu
Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde, Salacak açıklarında küçük bir ada üzerinde kurulmuştur. Kız Kulesi’ne ulaşım, Salacak ve Ortaköy’den sandallarla yapılmaktadır.
Kültürel etkileri
10 liralık banknotun arka yüzündeki Kız Kulesi (1966–1981).
1966-1981 yılları arasında tedavülde kalan 10 Türk lirası banknotlarının arka yüzünde, Kız Kulesi’nin bir tasviri yer alıyordu. Kulenin 1/25 ölçülerindeki maketi, Miniatürkte sergilenmektedir.
Kız Kulesi’ne gitmek için 2 farklı yol bulunuyor.
Kız Kulesi’ne Üsküdar Salacak ve Kabataş üzerinden yapılan tekne seferleri ile ulaşabilirsiniz.
Üsküdar Salacak kalkışlı Kız Kulesi seferleri 09.00-19.00 saatleri arasında her 15 dakikada bir yapılıyor. Kabataş-Kız Kulesi seferleri ise sadece hafta sonu 10.00-18.00 saatleri arasında saat başı olarak yapılmaktadır.
Görsel Kaynak : wikipedia.org